Açık Hava Reklamcılığının dünyadaki varlığı aslında çok ama çok eskilere bilinen ilk medeniyetlere dayanmaktadır. Mağara resimleri, Mısır ve Mezopotamya’da pazar yeri ve mezar taşları üzerindeki süsleme ve resimlerle bezeli yazılar olabildiğince çok kişiye ulaşmak için yazılmıştır. Açıkhava reklamları için en uygun yerler her zaman insanların yoğun olarak bulundukları pazar yeri, kilise çevresi, han ve oteller gibi alanlar olmuştur.
Açık Hava Reklam ortamı, baskı ve matbaanın gelişimiyle birlikte gelişmiş şekillenmiş ve gerçek anlamında, İngiltere’de 1740, Amerika’da 1835’lerde kullanılmaya başlanmıştır. Tarihin akışına paralel Açık Hava Reklamcılığı da gelişmiş, 20. Yüzyılın sonlarında dijital teknoloji devrimiyle birlikte sektörde yeni bir çağ başlamış, yeni yeni reklam ortamları keşfedilmiştir.
Türkiye’de ise Açık Hava Reklamcılığının ilk ürünleri fırça ile yazılan tabelalardır diyebiliriz. Tabelacılık ilk zamanlarda diğer bazı sanat dallarında olduğu gibi Yahudi, Rum ve Ermeni vatandaşlarımız tarafından uygulanırken daha sonraları bu sanatkarların yanlarında yetişen ve eli bu mesleğe yatkın olan Türkler tarafından meslek ilerletilmiştir.